0 someone's memory or their ability to think, feel emotions, and be aware of things -- beyin, akıl, zihin, kafa
1 to think or worry about something -- kafasında bir şeyler olmak; bir şeyler tasarlamak/düşünmek; bir şeylerden endişe duymak
2 to remember someone or something that may be useful in the future -- aklında tutmak, unutmamak, hatırlamak
3 to make a decision -- karar vermek
[ + question word ] I haven't made up my mind whether to go yet.
4 to change a decision or opinion -- fikrini değiştirmek, kararından vazgeçmek
5 If an idea comes to mind, it is the first thing you think of. -- (birden) aklına gelmek
6 to give your full attention to something -- dikkatini/kafasını bir şeye vermek; üzerinde yoğunlaşmak
7 to be crazy or very stupid -- kendinden geçmek, çılgına dönmek
8 to be very worried or upset -- endişeden/üzüntüden/kederden deliye dönmek/allak bullak olmak/kaygılanmak
9 to be annoyed or worried by something -- önemsemek, alınmak, aldırmak, rahatsız olmak, sakıncalı bulmak
10 to look after someone or something -- bakmak, göz kulak olmak, ilgilenmek
11 something you say when politely asking someone to do something -- (birinden bir şeyi nazikçe yapmasını isterken) '...mahsuru var mı?', 'Ne dersiniz?' '...a/ebilir miydiniz?'
12 something you say when telling someone to be careful with something dangerous -- (birine uyarıda bulunurken) 'Dikkat et!'
13 something that you say to tell someone that something is not important -- 'Aldırma!', 'Zararı yok!', 'Önemi yok!', 'Üzülme!', 'Sağlık olsun!'
14 something you say before saying the opposite of what you have just said -- (daha fazla bilgi vermek ve bir noktaya dikkat çekmek için) bununla beraber, ama (unutulmasın ki)
中文繁体
頭腦, 大腦, 聰明人,有才智的人…
More中文简体
头脑, 大脑, 聪明人,有才智的人…
MoreEspañol
mente, molestarse, tener inconveniente…
MorePortuguês
mente, importar-se, cuidado…
More日本語
(意識、感情、記憶をつかさどる)心、精神, ~を嫌だと思う, ~を気にする…
MoreFrançais
esprit [masculine], esprit, ennuyer…
MoreCatalan
ment, molestar(-se), tenir inconvenient…
Moreالعربية
عَقْل, ذِهْن, يَنْزَعِج…
More